Marmara denizinde yaşayan canlı türlerinin günümüzde 180 adet olduğu ve koca denizin sadece 6004 bireyi barındırdığını biliyor musunuz? 20 yıl önce 124 balık türüne ev sahipliği yapan denizde şimdi sadece 7 çeşit balık yaşamakta. Yani dülger balığı, kırlangıç balığı, orkinos, kılıç… Bunlar artık masallarda öykü şiirler ve yaşlıların bulanık hafızalarında kalan hatıralardan ibaret artık.
Ergene ırmağından uzun zamandır akan şeyin artık su olmadığı ve tüm Trakyayı zehirlediğini biliyor musunuz? Dilovasında, Menderes havzasındaki çevre felaketlerinin insanı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? O civarda yaşayan insanlarda, kilometrelerce uzaktaki toprak ve su örneklerinde yapılan analizlerde ağır metallere rastlanmakta.
Irmak, göller ve denizlerde kullandığımız ilaçları bulmaktayız. Balıklarda doğum kontrol haplarından dolayı üreyememe sorunlarına rastlanmakta… Marmara denizinden doksanlardan beri midye çıkarmak yasak.
Türkiye Akdenize günde 144 ton plastik atık bırakarak onu en fazla kirletenlerin başında gelmekte. Plastiğin icadından bu güne kadar üretilen tüm 8,3 milyar tonun yüzde 80, yani 6,3 milyar tonu şu an çöp olarak doğada bulunmakta. Pasifik okyanusunun ortasında, büyük okyanus akıntıların yardımıyla 16 milyon kilometrekarelik bir çöplük oluştu artık.
Dünyadaki bu plastik çöplerin çok küçük bir bölümü görülen çöp. Büyük kısmı mikroplastik denen küçük parçalardan oluşmakta. Denizlerimizde, göllerimizde, ırmaklarımızda, toprak ve havada bulunmakta. İçtiğimiz sularda, soframızdaki deniz tuzunda, balıklarda, kuşlarda, böceklerde, sebzede de mikroplastiklere rastlanmakta. Mikroplastiğin sadece plastik atıklarından dolayı oluşmadığını belirteyim bu arada. Diş macununda, giydiğimiz elbiselerde, makyaj malzemelerinde de bulunmakta ve bu yollarla doğaya salınmakta.
Hafta içinde Avrupa parlementosunun büyük çoğunluğu tek kullanımlık plastik eşyaların 2021 yılından itibaren avrupa birliği sınırları içinde satış ve kullanımın yasaklaması için oy kullandı. Belki diğer ülkelere de örnek olup yarattığımız bu korkunç durumu zamanla düzelmeye yarar. Birkaç ülke ve bazı belediyeler tek kullanımlık plastik malzeme ve mikroplastik içeren ürünlerin kullanımını tamanen yasakladılar veya extra vergilendirmeye dahil ettiler.
Çevre kirlenmesi ruh sağlığımızı da olumsuz etkilemektedir. Fiziki problemlerin yanısıra bilişsel sorunlar, ağır metallerin vücuda girmesi ile hormonal ve psişik problemler, yenidoğanlarda gözlenen vakalar…
Çözüm sadece yasaklamak vurmak kırmak değil, çözüm beraber yaşamak, geleceği düşünmek, çözüm sevmek…
“Beyaz adamın ölüleri yıldızlar arasında yürümeye gittiklerinde, doğdukları ülkeyi unuturlar. Bizim ölülerimiz bu güzel dünyayı asla unutmazlar. Çünkü o Kızılderili’nin anasıdır. Biz dünyanın parçasıyız ve o da bizim parçamız. Güzel kokan çiçekler bizim kız kardeşlerimizdir; geyik, at, büyük kartal, bunlarsa bizim erkek kardeşlerimiz, kayalık tepeler, çayırlardaki ıslaklık, tayın vücut ısısı ve adam, hepsi aynı aileye aittir…//..
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. ”
Sağlıcak kalın
Hasan Durna, psikoterapist
https://www.kitapyurdu.com/yazar/hasan-durna/192235.html
http://www.kitapavrupa.com/yazar/hasan-durna/192235.html